Ben İncil’i hiç okumadım.
Göç’le Yaratılış arasındaki farkı bilmem.
Ayıramam söylenenleri özünde
Yeni Ahit’in, Eski Ahit'in
Ya Da Kur’an’ın.
Kutsal kitapların hepsi bana içeriyi işaret eden oklar gibi görünür.
Ama size nasıl hissettirdiğini anlatabilirim
Tanrı omurgamdan yukarı tırmandığında
Ya da bir ateş yaktığında yüreğimde
Isıtmaya kendini.
Tokmağının darbesini bilirim
İçgüdülerimle “ Hayır” dediğinde
Ya da “Evet”i ruhumda bir mısır tanesini patlattığında.
Ve o içer ve içer.
Size bir şiir kitabı yazabilirim
Şarkısının tonu hakkında
Ölümlülüğün enfes melankolisini söylediği
Sonbahar yaprağından doğru.
Şiirim gerçekleşendir
O kulağıma tatlı hiç bir şeyler fısıldadığında
Ve ninnisi
Derinleşen nefesimdir,
O beni uykuya gönderirken.
Bulunurluğuyla bilinir o
Öğle uykusunda miskinlik ederken,
Yağ hücrelerimin her birinde;
Ya da kuvvetlenmek için antrenman yaparken
Ses tellerimde
Daha da çok ağırlık ekleyebilmek için
Hakikatime.
O geceyi dayanılır kılandır,
Dağlarken içini
Göğsümün
Sırlarıyla
Parlayan yıldızlarının.
Beni her sabaha götüren odur.
Seni güzellikle çözünür kılan.
O ateş, O hissediyor, O tezahür.
O hakikat, O dönüşüm, O yaşam…
Söylediği sözcüklerinden ibaret sanma,
Kutsal kitaplarla.
Sınırsızlığına dal onun
senin içindeki
şimdi.
O, senden
Kendini bilmeni istiyor.
~Chelan Harkin Poetry: Işığa Duyarlı ve Bırakın Dans Edelim
Yorumlar
Yorum Gönder