Mağaradan kim çıktı ?





Art Work: Sarah Maq @les_esprits_libres


En sevdiğim illüstratörlerden biri Platon'un Mağara Alegorisini çizmiş. Bir şeyler demek istedim ben

 de altına. 

Mağaradan çıkan, akıl değil. Dolayısıyla mağaradan çıkmak düşünsel bir mesele, yani felsefe değil. 

Ben bir insan hayvanıyım, bir bedenim var. Ben hissediyorum, bir yüreğim var. Ben düşünüyorum, 

bir aklım var. Bu üçünün dansında, verilerinin toplamından daha büyük bir şey ol'uyorum, bir 

ruhum. Mağaranın dışını bilebilen de, aklım değil ruhum. Yani bu ruhani bir deneyim. 

Deneyim çünkü eylemde olan, mağaradan "çık"mayı düşünen, yapıp edip beceren akıl. Olan,

deneyimleyen yaşayan, ruh. 


Anlayan yerim aklım; soran, anlatan, öğreten.

İdrak eden; ruhum. İçeride susan, dışarıya bakan. Bu ikisi bir değil. Anlamak için çabalayabilirim. Belli

bir anda, belli bir sürede, belli bir miktar anlamayı seçebilirim. İdraksa anladığım şeyi, kendi vakti

geldiğinde, muhtemelen ben hiç de beklemezken içselleştirdiğim an gerçekleşen. Üzerinde pek de bir 

iradem olmayan o ayma anı. Mağaradan çıkaran bildiklerimin çokluğu değil, idrak.


Hakikati yalnızca felsefe ile "aramak", nereden olduğunu hatırlamasam da bir yerden duyduğum

örnekle; tek bacakla koşmaya çalışmak gibi. Üstelik aslında ikinci bir bacağım ve hatta denge için

fayda sağlayabilecek kollarım da varken. Onlara da ayıp ederek. 


Hakikat'e dair bir merakım varsa, evet felsefe mutlaka geçmem gereken bir yol. Ama nihai hedef o 

değil. Felsefe cevabın kendisi değil. O bir araç, amaç değil. Bugün bunun, başta bilgelik aşkı ile yola

çıkmış felsefecilerin çoğunluğu tarafından, gözden kaybedilmiş olduğunu deneyimliyorum. Felsefe ile 

oynarken keyiften kendinden geçip, yolu boşverip orada kalmaya karar veren, üstüne bir de "yol

 burada durmaktır" diye anlatıp duran ruhlar görüyorum. 

Felsefenin yürünmesi, ve bir yerden sonra da artık aşılması gerek. 


Bir de şöyle bir şey geçti aklımdan; belki, mağaranın dışındaki deneyim, dil ötesi bir deneyimdir. Geri 

dönenin körlüğü, deneyimi dile (logos) tercüme edememesinin metaforudur. Ama bunu birileri illa 

düşünmüştür zaten 😊


Bunları neye dayanarak mı söylüyorum ? İç sesime, içime sinen doğruya ... Felsefeci kimliğimin 

bir yandan bunları söylememle ilgili yaşadığı anksiyeteye rağmen.

***

Doğu'ya "bak"alım 🍀






Yorumlar